Dünyada en çok içilen içeceklerden birisi olan kahve -muhtemelen- ilk bin yılda keşfedilmiştir. Daha sonra kahve, ikinci bin yılın başlarında bugünkü anladığımız şekilde bir içeceğe dönüşmüş ve o zamandan bu zamana kadar yüzlerce yıl içinde bünyesinde oldukça ilginç gerçekler biriktirmiştir. Zaman içinde farklı farklı kahve türleri ortaya çıkarken, aynı zamanda farklı farklı kahve kültürleri de gelişmiştir. Değişik coğrafyalarda oluşan, dünyadan farklı kahve kültürleri nedir bir bakalım…
Elbette Önce Türk Kahvesi Kültürü…
Türk kahvesi kültürü yüzyıllar önce ortaya çıkmış, zaman içinde gelişmiş ve bu sürecin sonunda incelikli bir kahve kültürü haline dönüşmüştür.
Osmanlı İmparatorluğu topraklarında ilk kahvenin 1500’lerin başında içildiği söylenebilir. Bu tarihten başlayarak, yüzlerce yıl boyunca bu coğrafyada şaşkınlık verici bir seviyede ve yaygınlıkta kahve tüketimi ortaya çıkmıştır. Türklerin yemek kültürü üzerine yüksek bir ilgilerinin olması nedeniyle de, zaman içinde kahve pişirmek için özel cezveler, servisi için özel fincanlar, kahvenin sunulduğu kahve evleri gibi, Türk Kahve kültürünün bugün ayrılmaz olan bileşenleri ortaya çıkmıştır.
O dönemin toplum kültürü üzerine önemli etkisi bulunan bu kahve kültürü, 2013 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası unvanı kazanarak insanlığın önemli değerleri arasında olduğu ilan edilmiştir. Bu kapsamda da Türk kahvesi somut olmayan kültür mirası olarak ilan edilen ilk kahve türü olmuştur.1
Türk kahvesi ile ilgili olarak -Türklerin sosyal bir millet olmasından dolayı- beraber içilen bir içecek olduğu, yüzyıllar boyunca sohbetin temel araçlarından ya da başlatıcılarından birisi olduğu söylenebilir. Bu çerçevede Türk kahvesinin kendine has incelikli bir kültür oluşturmasının yanında, toplumun üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır.
Arap Kahve Kültürü

Kahve ile Habeşistan (bugünkü Etiyopya bölgesi) üzerinden tanışan Arabistan’da, kahve kültürünün kökeni sufi tarikatların zikir toplantılarına dayanmaktadır. İslam dininin sarhoş edici içecekleri yasaklaması nedeniyle, alkolün tam tersi bir etki göstermesinden midir bilinmez, kahve oldukça ilgi görmüştür. Zamanla sadece sufilerce değil, tüm halk tarafından tüketilmeye başlanılan bu içecek, insanların bir araya geldiğinde tükettiği temel içeceklerden birisi haline gelmiştir.
Zaman içinde, her zaman yaşça en büyüklerden başlayarak servis etmek gibi belirli ve katı kurallar çerçevesinde misafirlere sunulan Arap kahvesi, barış ve misafirperverlik ile özdeşleştirildiği için, küslerin barışması ya da aile buluşmaları gibi insanların bir araya geldiği toplantılarda içilmiştir.
Türk Kahvesi’nin 2013 yılında UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası olarak ilan edilmesinden sonra, Arap kahvesi, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın ortak başvurusunun ardından UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir.2
Etiyopya Kahve Kültürü

Etiyopya kahve kültürü, en eski kahve kültürlerindendir. Kahve bitkisinin anavatanı olan bölgede yaşayan insanlar, önceleri kahve meyvelerinden çeşitli şekilde yararlanırken, daha sonraları kahveyi içecek olarak kullanmaya başlamıştır.
Yüzlerce yıldır devam eden bu kültür nedeniyle, kahve tüketimi çok köklü bir kültüre dönüşmüştür. Ülke, dünyanın en büyük kahve üreticileri arasında yer alsa da, önde gelen kahve ihraç eden ülkelerin başında gel(e)memektedir zira kahve tüketimi oldukça ciddi bir seviyedir.
Bugün gelinen noktada, Etiyopya’da kahve kültürü, çekirdeklerin ateşte kavrulduğu, daha sonra öğütüldüğü ve jebena adı verilen çömlek kaplarda demlendiği ayrıntılı bir kahve törenine sahiptir. Bu kahve demleme işleminde, kahve üç farklı “seviyede” hazırlanmaktadır. Çekirdekler kavrulduktan ve öğütüldükten sonra ilk demlenen kahveye “abol” denilmektedir ve en yoğun ve güçlü aroma elde edilmektedir. Daha sonra aynı kullanılmış kahve, tekrar su eklenerek demlenmekte ve bu “ikinci seviye” kahveye “tona” denilmektedir. Son ve üçüncü kez eklenen su ile demlenen kahveye ise “baraka” adı verilmektedir.
Bu şekilde üç farklı kademede demlenen kahveler servis edilirken, kahveye ilave edilmek istenirse diye şeker, tuz, kakule ve çemenotu ile baharlanmış sadeyağ ile birlikte sunulmaktadır.
İtalyan Kahve Kültürü

Osmanlılar ile yakın ilişkileri ve Doğu Akdeniz coğrafyası ile süregelen bir ticari ilişkileri bulunması nedeniyle Venedikliler, Avrupa’da kahve ile tanışan ilk toplum olmuştur. Her ne kadar bu tanışıklıkları, kısa sürede kahve ile yakın bir ilişkiye dönüşmemiş olsa da, zaman içinde İtalyanlar kendilerine ait bir kahve kültürü geliştirmişlerdir. Özellikle 18. yüzyıldan itibaren kahve düşkünlüğüne tutulan İtalyanların, keşfettikleri mokapot ve espresso makineleri ile dünya kahve kültürüne önemli bir katkıda bulunmuşlardır.
Bugün gelinen noktada, günün erken saatlerinde İtalyanlar -özellikle işe gitme halinde iseler- ayakta espressolarını ya da espressodan daha yoğun olan ristrettolarını hızlıca içip yollarına devam ederler. Bunun yanı sıra sütlü kahveleri genellikle öğleden önce içmek gibi bir alışkanlıkları bulunmaktadır. Bu alışkanlığın nedeni, öğleden sonra içilecek olan sütün sindirilmesinde bedenin zorluk yaşadığı düşüncesidir.
İtalyan kahve kültürünün temeli olan espresso, “caffe” yani “kahve” olarak adlandırılır ve sadece su ile ikram edilir. Eğer espresso sert geliyor ise ve kahvenin güçlü tadını süt ile dengelemek istiyorsanız, espresso ile süt siparişi etmeniz pek uygun görülmediği için, espresso yerine kahve ile sütün bir araya gelmesiyle oluşan capuccino, caffé latte ya da macchiato sipariş vermek uygun olabilir.
Fransız Kahve Kültürü

Kahve ile, meşhur Osmanlı Elçisi Süleyman Ağa vesilesi ile tanışan Fransızlar bugün, günü genellikle bir tür sütlü kahve olan “café au lait” ile karşılamaktadır.
“French press” adlı kahve hazırlama yönteminin de mucidi olan Fransızların, günümüzde kahvelerine genellikle kruvasan ya da Fransa’nın meşhur pastacılık ürünleri eşlik etmektedir.
Komşuları İtalyanlar ve İspanyolların kahvelerini hızlı bir şekilde içmelerinin aksine, Fransızlar kahvelerini kafelerde birlikte oldukları kişiler ile sohbet ederek içmeyi tercih etmektedirler. Pastane ve cafe kültürünün gelişmesini de sağlayan bu tercihin belki de kökeni, Fransızların kahve ile tanışmasının, uzun sohbetlerin ayrılmayan eşlikçisi Türk kahvesi ile olmasından kaynaklanmaktadır, kim bilir…
Japon Kahve Kültürü

İlk anda Japon kültürü ve kahve tam olarak bağdaşmıyor gibi görünse de, Japonya’da da güçlü bir kahve alışkanlığı bulunmaktadır. Hollandalıların Endonezya’ya kahveyi götürdüğü (ki bu durum Kopi Luwak gibi bir kahvenin ortaya çıkışıyla sonuçlanmıştır), Portekizlilerin kahveyi Vietnam’a taşıdığı gibi, kahve Japonya’ya Hollandalı ve Portekizlilerin eli ile ulaşmıştır. 12. yüzyılda Çin’den getirilen çay fideleri ile birlikte bir çay ülkesine dönmüş olsa da, Japonya, önemli bir kahve tüketimi alışkanlığı gelişmiştir.
Kahve tutkusu ile Japon kalite ve disiplin anlayışı, hemen her yerde kahve satan makineler, kahve dükkanları ve kahve aletlerini ortaya çıkarmıştır. Bendenizin de en çok sevdiği kahve demleme yöntemlerinden birisi olan V60 yöntemi, Japonya’nın bilimsel alanlarda yüksek kaliteli cam eşyalar üreten Hario firması tarafından geliştirilmiştir. Bu çerçeveden bakıldığında, Japonya’nın da dünyadan farklı kahve kültürleri pek bilinmeyen ancak dikkat çekici bir yeri bulunmaktadır.
ABD Kahve Kültürü
ABD’deki kahve kültürü, 18. yüzyıldan, ülkenin kuruluşunun öncesinde filizlenmiştir. Ülkenin, bir çay ülkesi olan Birleşik Krallık’tan ayrılarak bağımsızlığını kazanmasının, kahve tercihi üzerinde bir etkisinin bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Her ne kadar kahve kültürünün derinleşmesi üzerinde çok bir etkisi olmasa da, ABD’nin -özellikle zincir kahve dükkanları ile- kahve kültürünün yayılması üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Bugün ülkede farklı farklı zincir kahve dükkanları olmasının yanı sıra, hemen her yerde kahve bulunabilmektedir.
Bununla birlikte hayatın hemen her alanındaki kültürel değerler gibi, kahve de bir ticari ürün olarak görülmektedir ve zaman içinde başkalaşmıştır. Bu nedenle, küçük butik kahveciler bir yana, ülkedeki temel mesele, dünyanın geri kalan kısmının aksine, taze demlemiş kahve bulmak ya da kahvenin de olduğu çeşit çeşit tatlı, köpüklü, hazır kahve dışında güzel kahve bulmak üzerinedir…
Son Söz Yerine…
Her ne olursa olsun, bünyesinde ilginç hikayeler barından bu keyif verici içecek, ulaştığı hemen her ülkede kök salmış ve o kültürün diğer bileşenleri ile etkileşime girerek, yerel kahve kültürleri oluşturmuştur. Ancak yine de Etiyopya, Arap ve Türk Kahvesi kültürlerinin, kahve kültürü tarihinde yerleri bir ayrıdır. 🙂
Yazı Notları
İlk Yayın Tarihi, 04/11/2021
Boosted Uygulaması Ölçümüne Göre,
Çalışılan Gün, 3 gün
Çalışma Süresi, 4 saat 2 dakika
Türk kahvesi seven biri olarak keyifle okudum yazınızı. Kitap ile birlikte veyahut bir yorgunluk sonunda nasılda güzel gelir. Şöyle misss gibi kokusu yayılacak bulunduğun ortama ve eşlik edecek sohbetlere. 😊
Emeklerinize sağlık. 😊 Perşembe gününü merak edenlerdenim…
Kahve keyfini çok güzel betimlemişsiniz. 🙂
Teşekkürler güzel sözler için.
Yazınız ile dünya kahvelerini tadımlık olarak yudumladım sayılır. Emeğinize sağlık.
Teşekkürler diliyorum. 🙂
Herhalde bugün en çok içilen kahve türü instant 2. nesil kahvedir. 1. Dünya Savaşı’nda askerlerin kullanımı için icat edildiğini duymuştum. İnstant kahve tarihi hakkında bir yazı hoş olurdu.
Evet hazır kahveler çok tüketiliyor ancak geldiğimiz noktada o ürünlerin içeriğinin iyiden iyiye başkalaşması nedeniyle, “kahve” olmaktan çıkmış durumdalar.
Duyduğunuz doğru, hazır kahveyi ABD ordusundaki askerlere verebilmek adına Japon kökenli Sartori Kato adlı bilimadamı buluyor.
Konu ilginç evet, bir ara bununla ilgili bir yazı kaleme alabilirim.
Mesajınız ve öneriniz için teşekkürler… 🙂