Okuma Süresi : 5 dakika

Türkiye’nin Sokak Lezzetleri’nden aklınıza ilk gelen birisini söyleyin denilse, büyük çoğunluğun “simit” diyeceğine eminim. Ancak yemek kültürümüzde ve sokak lezzetlerimiz arasında böylesine yer eden simit nedir, ne tür simitlerimiz var, biliyor muyuz derseniz aynı seviyede emin olmadığımı söyleyebilirim. Gelin, tıpkı lahmacun gibi, oldukça içselleştirdiğimiz, içselleştirdiğimiz için de kanıksadığımız ve üzerinde durmadığımız simit nedir bir bakalım.

Türkiye’nin Sokak Lezzetleri

Simit Sözcüğünün Kökeni

Simit sözcüğünün kökeni “samidu” sözcüğüne dayanmaktadır. Dünyanın ilk yemek kitabında da geçen Akadca samidu sözcüğü,

  • Sanskritçe’ye samita,
  • Yunanca’ya semidalis,
  • Latince’ye simila,
  • Arapça’ya samid,
  • Türkçe’ye de simit,

şeklinde geçmiştir.1

En Eski Yemek Kitabı

Bununla birlikte dilimizdeki simit sözcüğü sadece halka simide karşılık olarak kullanılmamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda simit,

  • Kepeksiz un,
  • İrmik,
  • İnce bulgur,
  • Halka şeklinde yapılan ekmek,

için de kullanılmıştır.2

Simit sözcüğünün birden çok karşılığa sahip olması durumu hala söz konusudur. Örneğin Anadolu’nun birçok yerinde ince bulgura hâlâ simit denilmektedir. Hatta Gaziantep’te ince bulgur da içeren ve adı simit kebabı olan bir kebap da mevcuttur.

Simitten Halka Simite…

Simit sözcüğü birçok kavrama karşılık olarak kullanılırken, adını kepeksiz beyaz un anlamına da gelen simit kelimesinden alan ve bu undan yapılan halka simit, sosyal hayatta giderek öne çıkmıştır. Bu nedenle, ilk kez Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapıldığı tahmin edilen halka şeklindeki bu ekmeğe, giderek kısaca simit denilmeye başlanmıştır.3 

Simidin gördüğü ilgi nedeniyle zamanla sadece simit yapıp satan fırınlar ortaya çıkmıştır. Kimi zaman üzerine beyaz haşhaş kimi zaman da susam serpilen4 simitleri yapan bu özel fırınlar -simidin gördüğü ilgiyle birlikte- giderek artmıştır.

Simidin Tarihi

Tarihi kayıtlara bakıldığında simidin 15. yüzyılda bazı imaretlerde saygın misafirlere sunulduğu bilinmektedir.5

1600 tarihli bir narh defterinde6 “simid-i halka”nın 100 dirheminin en fazla 1 akçeye satıldığı belirtilmektedir.

1611 – 1685 yılları arasında yaşamış olan Evliya Çelebi Seyahatnâmesi’nde İstanbul’da 70 simit fırınının bulunduğunu bahsederken, 300 seyyar satıcının da simit sattığını “Son simitler, fırından çıktığında hava kararırdı. Satıcılar simitleri sepetlerinin kenarlarına taktıkları sırıklara takar, iş çıkışı eve giderken sepetin tepesine iliştirdikleri ufak bir fener ile kalabalıkların ilgisini çekerlerdi.” sözleri ile anlatır.

İstanbul’da Galata ve Kasımpaşa simidi olmak üzere iki simit türü olduğunu belirten Çelebi, Balkanlar’da ise Yanya, Niş, Elbasan ve Belgrad’da da simit olduğundan, şekilleri ve pişirilişleri farklı olan bu simit türlerine “gjevrek” ya da “djevrek” denildiğinden bahseder.

Simidin Kökeni

Simidin kökeni tam olarak bilinmemekte birlikte, narh defteleri ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnâmesi’nden hareketle İstanbul’da var olduğunu bilinmektedir. Bunun dışında Çelebi’nin simidi, Balkanlarda da bazı coğrafyalarda da karşılaştığı göz önüne alındığında bir Balkan  ülkesi kökenli olduğu da düşünülebilir.7 Ancak Balkanlarda simide Türkçe gevrek sözcüğünden geçmiş olan “gjevrek” ya da “djevrek” denilmektedir. “Gevrek” sözcüğünün de 1072 – 1704 yılları arasında yazılmış olan Dîvânu Lugâti’t-Türk’te “kewrek” şeklinde geçmekte ve “kırılgan bir bitki” anlamında bir karşılığı bulunmaktadır. Bu noktalar göz önüne alındığında “gevreğin” Balkanlara Türkler üzerinden gittiği düşüncesi akla uygun gözükmektedir.

Dîvânu Lugâti’t-Türk

Bunun dışında simit ununun, ekmeğe göre daha pahalı olduğu ve o dönemde Anadolu’dan ziyade İstanbul’da tüketilmesi, simidin İstanbul kökenli bir lezzet olduğunu düşündürmektedir.8

Bugünkü Simit Türleri

Bugün geldiğimiz noktada, Balkanlarda olduğu kadar, Anadolu’nun birçok yerinde özgün ve farklı simitler yapılmakta ve tüketilmektedir.

Bu simitlerden en bilineni Ankara’daki üzüm bağlarından elde edilen pekmez ile pişirilen ve koyu renkli Ankara Simididir.

Ankara Simidir Nedir?

Ankara simidi dışında ülkemizde,

  • İstanbul simidi,
  • Hatay’ın büyük Antakya simidi,
  • Kastamonu simidi,
  • Rize simidi,
  • İzmir gevreği,

gibi birçok simit türleri bulunmaktadır.

Peki Siz?

Siz simidi sever misiniz? Hangi şehrin simidini? Görüşlerinizi bizimle paylaşın lütfen. 🙂

Yazı Notları
İlk Yayın Tarihi, 18/02/2021
Boosted Uygulaması Ölçümüne Göre,
Çalışılan Gün, 3 gün
Çalışma Süresi, 5 saat 19 dakika

10 Yorum

  1. Ellerine Sağlık, çok güzel bir daha sunmuşsun. Benim için sabah kahvaltıda sokak simidi ve naturel beyaz peynir en vazgeçemediğim şeylerden. Simit denince peynir olmazsa olmaz.

  2. Simidin tarihte bu kadar eski olduğunu bilmiyordum. Simidi severim. Gevrek olmalı, sokak simidi olmalı. Yanında peynir ve çay varsa dünyanın en mutlu insanıyım bitene kadar…

    1. Simit çok güzel bir lezzet aslında. Dediğim gibi bizler kanıksadığımız için tam da kıymetini bilmiyoruz. Umarım daha çok kişi bilir ve hep birlikte bu lezzetimize sahip çıkarız. 🙂

    1. Evet çeşit çeşit simitlerimiz var. Gördüğüm kadarıyla da Devrek simidinin özelliği de dut pekmezi ile yapılması imiş.

  3. Küçükken sabah 5 gibi kalkıp simit fırınına koşardım. Tepsimi sıcacık Ankara simidi ile doldurur, soğumasın diye üstünü temiz bir bezle örterdim. Bir tanesini sıcak sıcak yerken diğerlerini satmak için “taze gevrek sıcak simit” diye bağırarak sokakları dolaşırdım. Bu yüzden simidin bendeki yeri farklı. Ancak şu konuya değinemeden edemeyeceğim; günümüzde fırınlarda kullanılan malzemelerin (yağ v.b.) kalitesinin düşüklüğünden midir nedir simit yiyince midemi yakıyor. Yine de severim simidi. 😊 Sabah kahvaltıda can simidimiz. 😀

    1. Küçük yaşta çalışmak hayata ilişkin büyük bir tecrübe. Özellikle bu konuda Acar Baltaş’ın İlk İşim kitabı birçok güzel örnek içeriyor. Keyifle satmış ve insan ilişkilerini öğrenmişsinizdir.
      Simitlere gelince geldiğimiz durum üzücü. Yeni Türkü’nün bir şarkısında geçtiği gibi, “Biz büyüdük ve kirlendi dünya”…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir